Forex Fiyat Göstergeleri Ne İşe Yarar

Forex Fiyat Göstergeleri Ne İşe Yarar

forex
Forex piyasasında işlem yaparken, fiyat göstergelerinin ne olduğu ve sizin yararınıza nasıl kullanılabileceği konusunda net bir anlayışa sahip olmak önemlidir. Fiyat göstergeleri, gelecekteki potansiyel fiyat hareketini belirlemek amacıyla geçmiş fiyat verilerini analiz etmek için kullanılan matematiksel formüllerdir. Birçok farklı fiyat göstergesi mevcut olmakla birlikte, en yaygın kullanılan göstergelerden bazıları hareketli ortalamalar, destek ve direnç seviyeleri ve Fibonacci düzeltmeleridir.

Fiyat göstergelerini kullanırken hatırlanması gereken en önemli şeylerden biri, bunların bağımsız araçlar olarak kullanılmaması gerektiğidir. Başka bir deyişle, alım satım kararlarınızı yalnızca belirli bir gösterge tarafından üretilen sinyallere dayanarak vermemelisiniz. Bunun yerine, fiyat göstergelerini piyasa haberleri ve teknik analiz gibi diğer faktörleri de dikkate alan daha geniş bir stratejinin parçası olarak kullanmalısınız.

Hareketli Ortalamalar

Hareketli ortalamalar forex piyasasında en yaygın kullanılan fiyat göstergelerinden biridir. Hareketli ortalama, basitçe geçmiş n dönem fiyatlarının ortalaması alınarak oluşturulan bir çizgidir. Hareketli ortalamaları hesaplamak için kullanılan en yaygın zaman dilimleri 10, 20, 50 ve 200’dür.

10 dönemlik hareketli ortalama muhtemelen forex piyasasında en yaygın kullanılan hareketli ortalamadır. Bu özel hareketli ortalama, birçok tüccar tarafından potansiyel trend dönüşlerini belirlemek için kullanılır. 10 dönemlik hareketli ortalama aynı zamanda destek ve direnç seviyelerinin iyi bir göstergesidir.

20 dönemlik hareketli ortalama, yaygın olarak kullanılan başka bir hareketli ortalamadır. Bu özel hareketli ortalama, birçok tüccar tarafından potansiyel trend dönüşlerini belirlemek için kullanılır. 20 dönemlik hareketli ortalama da destek ve direnç seviyelerinin iyi bir göstergesidir.

50 dönemlik hareketli ortalama daha az kullanılan bir hareketli ortalamadır, ancak yine de potansiyel trend dönüşlerini belirlemek için yararlı bir gösterge olabilir. 50 dönemlik hareketli ortalama da destek ve direnç seviyelerinin iyi bir göstergesidir.

200 dönemlik hareketli ortalama en az kullanılan hareketli ortalamadır, ancak yine de potansiyel trend dönüşlerini belirlemek için yararlı bir gösterge olabilir. 200 dönemlik hareketli ortalama da destek ve direnç seviyelerinin iyi bir göstergesidir.

Destek ve Direnç Seviyeleri

Destek ve direnç seviyeleri, tüm forex yatırımcılarının aşina olması gereken bir diğer önemli kavramdır. Basitçe söylemek gerekirse, destek ve direnç seviyeleri, piyasanın yön değiştirme eğiliminde olduğu fiyat seviyeleridir. Birçok tüccar, stop-loss emirlerini nereye koyacaklarını belirlemek için destek ve direnç seviyelerini kullanır.

Fibonacci Geri Çekilmeleri

Fibonacci düzeltmeleri, potansiyel destek ve direnç seviyelerini belirlemek için yatırımcılar tarafından yaygın olarak kullanılan bir araçtır. Fibonacci düzeltmeleri, 0 ve 1 ile başlayan bir sayı dizisi olan Fibonacci dizisine dayanır. Dizideki bir sonraki sayı, önceki iki sayının toplamıdır, bu nedenle dizi 0, 1, 1, 2, 3, 5, 8, 13, 21, 34, 55, 89, 144 vb. şeklinde devam eder.

Fibonacci geri çekilmeleri, bir grafik üzerinde iki uç nokta alınarak ve aralarına bir çizgi çizilerek oluşturulur. Ortaya çıkan çizgi daha sonra her biri bir Fibonacci seviyesi olan bir dizi dikey bölüme ayrılır. Forex ticaretinde kullanılan en yaygın Fibonacci seviyeleri %0,0, %23,6, %38,2, %50,0, %61,8 ve %100,0’dır.

Forex Fiyat Grafiklerini Okuma

FX veya Forex piyasası olarak da bilinen döviz piyasası, günlük 5 trilyon doları aşan cirosuyla dünyanın en büyük finans piyasasıdır. Diğer finans piyasalarının aksine, FX piyasasında merkezi bir borsa veya takas odası yoktur. Bunun yerine ticaret, bankalar, brokerlar ve bayilerden oluşan küresel bir ağ aracılığıyla günün 24 saati tezgah üzerinden gerçekleştirilir.

Bu merkezi olmayan yapı tüccarlar için daha fazla esneklik ve fırsat sunarken, aynı zamanda artan riskle birlikte gelir. FX yatırımcılarının bilinçli alım satım kararları verebilmeleri için Forex fiyat grafiklerini okumanın temellerini anlamaları önemlidir.

Bu makalede, farklı Forex grafik türlerine ve bunların çubuk çubuk nasıl okunacağına bir göz atacağız.

Forex Grafiği Nedir?

Forex grafiği, para birimlerinin birbirlerine karşı hareketlerinin grafiksel bir temsilidir. Grafikler, yatırımcılara fiyat hareketlerini izlemek ve trendleri belirlemek için görsel bir yol sağladığından, FX piyasasında teknik analiz için önemli bir araçtır.

Üç ana Forex grafiği türü vardır: çizgi grafikleri, çubuk grafikleri ve şamdan grafikleri. Şimdi bunların her birine sırayla bir göz atalım.

Çizgi Grafikler

Çizgi grafik, en basit Forex grafiği türüdür. Bir döviz çiftinin kapanış fiyatlarını belirli bir süre boyunca birbirine bağlayan bir çizgiden oluşur. Çizgi grafikler genel eğilimleri belirlemek için kullanışlıdır, ancak Detay yolunda fazla bir şey sağlamazlar.

Çubuk Grafikler

Çubuk grafikler çizgi grafiklerden biraz daha karmaşıktır, ancak daha fazla bilgi sağlarlar. Bir çubuk grafikteki her çubuk, bir saat gibi tek bir zaman dilimindeki alım satım faaliyetini temsil eder. Çubuğun kendisi iki bölüme ayrılır: gövde ve fitiller.

Çubuğun gövdesi, dönem için açılış ve kapanış fiyatlarını temsil eder. Kapanış fiyatı açılış fiyatından yüksekse, çubuğun gövdesi yeşil renkte olacaktır. Kapanış fiyatı açılış fiyatından düşükse, çubuğun gövdesi kırmızı renkte olacaktır.

Çubuğun fitilleri dönem için en yüksek ve en düşük fiyatları temsil eder. Çubuğun sol tarafındaki fitil düşük, sağ tarafındaki fitil ise yüksek fiyattır.

Çubuk grafikler hem genel trendleri hem de belirli zaman aralıklarındaki fiyat hareketlerini görmek için kullanışlıdır.

Mum Çubuğu Grafikleri

Mum grafikler birçok teknik analist tarafından kullanılan bir çubuk grafik türüdür. Mum grafikler fiyat verilerini görüntülemek için görsel olarak daha çekici bir yol sağlar ve diğer grafik türlerine göre yorumlanması daha kolay olabilir.

Bir mum çubuğu grafiğindeki her bir mum çubuğu, tek bir zaman dilimindeki alım satım faaliyetini temsil eder. Çubuk grafiklerde olduğu gibi, mum çubuğu da gövde ve fitiller olmak üzere iki kısma ayrılır.

Mum çubuğunun gövdesi dönemin açılış ve kapanış fiyatlarını temsil eder. Kapanış fiyatı açılış fiyatından yüksekse, mum çubuğunun gövdesi yeşil renkte olacaktır. Kapanış fiyatı açılış fiyatından düşükse, mum çubuğunun gövdesi kırmızı renkte olur.

Mum çubuğunun fitilleri dönem içindeki en yüksek ve en düşük fiyatları temsil eder. Mum çubuğunun sol tarafındaki fitil en düşük, sağ tarafındaki fitil ise en yüksek fiyatı gösterir.

Mum grafikler fiyat verilerini görüntülemek için görsel olarak daha çekici bir yol sağlar ve diğer grafik türlerine göre yorumlanması daha kolay olabilir.

Forex Grafiği Çubuk Çubuk Nasıl Okunur?

Artık farklı Forex grafik türlerini ele aldığımıza göre, bir Forex grafiğini çubuk çubuk nasıl okuyacağımıza bir göz atalım.

Bir Forex grafiğine baktığınızda, belirli bir süre için fiyat hareketini temsil eden bir dizi dikey çubuk göreceksiniz. Grafikteki her çubuğun dört temel bilgisi vardır: açık, kapalı, yüksek ve düşük.

Açılış, dönemin başladığı fiyattır. Kapanış, dönemin sona erdiği fiyattır. Yüksek, dönem boyunca ulaşılan en yüksek fiyattır. Düşük, dönem boyunca ulaşılan en düşük fiyattır.

Bu bilgileri, dönem içindeki fiyat hareketleri hakkında fikir edinmek ve fiyatın bundan sonra nereye gidebileceği hakkında tahminlerde bulunmak için kullanabilirsiniz.

Bir Forex grafiğine baktığınızda, belirli bir süre için fiyat hareketini temsil eden bir dizi dikey çubuk göreceksiniz. Grafikteki her çubuğun dört temel bilgisi vardır: açılış, kapanış, en yüksek ve en düşük.

Açılış, dönemin başladığı fiyattır. Kapanış, dönemin sona erdiği fiyattır. Yüksek, dönem boyunca ulaşılan en yüksek fiyattır. Düşük, dönem boyunca ulaşılan en düşük fiyattır.

Bu bilgileri dönem boyunca fiyat hareketleri hakkında fikir edinmek ve fiyatın bundan sonra nereye gidebileceği hakkında tahminlerde bulunmak için kullanabilirsiniz.

Sonuç

Sonuç olarak fiyat göstergeleri, gelecekteki potansiyel fiyat hareketlerini belirlemek amacıyla geçmiş fiyat verilerini analiz etmek için kullanılan matematiksel formüllerdir. Birçok farklı fiyat göstergesi mevcut olmakla birlikte, en yaygın kullanılan göstergelerden bazıları hareketli ortalamalar, destek ve direnç seviyeleri ve Fibonacci düzeltmeleridir.

Fiyat göstergelerini kullanırken, bunların tek başına kullanılacak araçlar olmadığını unutmamak önemlidir. Bunun yerine, fiyat göstergelerini piyasa haberleri ve teknik analiz gibi diğer faktörleri de dikkate alan daha geniş bir stratejinin parçası olarak kullanmalısınız.

Forex’de Hisse Senetleri

Forex’de Hisse Senetleri

Hisse kağıtları olarak da anılan hisse senetleri, halka arz edilmiş şirketlerin paydaşlarının sermaye üzerindeki ortaklık oranlarını ifade etmek amacı ile oluşturulan eşit değerli şirket paylarıdır. Bir yatırımcı hisse senedi satın aldığında, hisseyi arz eden şirketin ortağı konumuna gelir ve çeşitli haklar kazanır. Bu haklardan bazıları yatırımcılara finansal getiriler sunarken bazıları idari karar süreçlerinde etkilidir.

Sizde Hisseler Hakkında Daha Fazla Bilgi Sahibi Olmak İstiyorsanız FED Yatırım eğitim serimizi takip etmeyi unutmayın!

Hisselerle şirketler ve yatırımcılar için her zaman önemli bir odak olmuştur. Bu sebeple zaman içinde hisse senetleriyle ilgili keskin düzenlemeler ve mevzuatlar oluşturulmuştur. Tüm şirket ve yatırımcılar hisseler üzerinde yapacakları işlemleri bu yönergeler doğrultusunda yürütürler. Sermaye Piyasası Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu hisselerle ilgili yasal zemini oluşturur.

Yatırımcıya birden fazla yol ile kâr elde etme imkanı verir. Şirket içi ve şirket dışı faktörlerin etkisi ile şirketin performansı yükselebilir ya da düşebilir. Bu gibi durumlarda  senetlerin değeri olumlu ya da olumsuz yönde değişir. Doğru stratejiler uygulayan bir yatırımcı sahip olduğu hisseleri satın aldığı fiyattan daha yüksek bir bedelle satarak kâr elde edebilir. 

Hisse senedinden kâr etmenin bir diğer yolu temettü geliri elde etmektir. Temettü, şirketlerin elde ettikleri kârın belirli kısmını ortaklarına dağıtması anlamına gelir. Bu dağıtımdan elde edilecek gelirin miktarı sahip olunan hisse oranına bağlı olarak değişir.

Ortak sayısının artmasıyla birlikte şirketin tüm faaliyetlerine dair sorumluluk, paydaşlar arasında paylaşılmış olur. Aynı zamanda şirketlerin ticari faaliyetleri için kullanabilecekleri kaynağı oluşturmasının en güvenilir ve kolay yolu hisse senetleridir.

Hisse senedi yatırımı, aracı kurumlar üzerinden açılacak bir FED Yatırım hesabı vasıtasıyla alım satım emirleri verilerek gerçekleştirilebilir.

Hisse Senedi Çeşitleri

Hisseler, ihraç biçimlerine ve sağladığı haklara göre farklı çeşitlere ayrılırlar. Hangi tür hisse, ne koşullar altında çıkarılabileceği resmi otoritelerin yaptığı düzenlemeler ile belirlenir.

İhraç Türüne Göre Hisse Senetleri

İhraç edilme türlerine göre nama yazılı ve hamiline yazılı olmak üzere iki tür hisse senedi bulunur.

Nama Yazılı

Nama yazılı hisseler kişiye özel düzenlenir ve hisse senedi kullanıcısının ticaret unvanını, yerleşim yerini ve pay senedi bedelinin ödenmiş olan miktarını belirtir. Bu tür hisse hamiline yazılı hisselere dönüştürülmedikçe borsada işlem görmezler. Bu dönüşümün gerçekleşebilmesi için pay bedellerinin tümüyle ödenmiş olması gerekir.

Hamiline Yazılı

Hamiline yazılı hisse senetleri özel olarak belirtilmiş bir kişiye değil, hissenin sahibine düzenlenmiş pay senetleridir. Borsada işlem gören pay senetleri bu türe aittir.

Hak ve Koşullara Göre Hisse Senetleri

Hisseler, sahibine sağladığı haklar ve çıkarılma koşullarına bağlı olarak da türlere ayrılır. Bu hisse senetlerinden hangilerinin düzenlenebileceği ilgili ülkenin kanunlarında belirtilir. Hak ve koşullara göre ayrılmış pay senedi türlerinden bazıları şunlardır:

Adi Hisse Senedi

Adi hisse sahipleri şirket hakkında bilgi edinme, şirket kararlarında oy vasıtasıyla söz sahibi olma, kar payı alma gibi ayrıcalıklar edinir.

İmtiyazlı Hisse Senedi

Şirket ana sözleşmesi doğrultusunda sahibine ayrıcalıklar veren hisse senetlerine imtiyazlı senetler adı verilir.

Primli ve Primsiz Hisse Senetleri

Bir pay nominal değerine kıyasla daha yüksek bir bedelden satışa çıkıyorsa bu hisseye primli, nominal değerinden satışa çıkıyorsa bu hisseye primsiz hisse senedi adı verilir.

Bedelli ve Bedelsiz Hisse Senetleri

Bedelli sermaye artırımı yoluyla ihraç edilen paylara bedelli, bedelsiz sermaye artırımı yoluyla ihraç edilen paylara ise bedelsiz hisse senedi denir.

Hisse Senedi Yatırımının Avantajları Nelerdir?

Tam verimli bir yatırımın sırrı, yatırım enstrümanlarının avantaj ve dezavantajlarını ölçerek beklenti ve alışkanlıklar doğrultusunda en doğru yatırım stratejisini oluşturmaktır. Bu yatırım stratejilerini FED YATIRIM gibi çözüm ortakları üzerinden düzenli veri takibi yaparak destekleyen yatırımcılar, yatırım araçlarının eşsiz avantajlarından en verimli biçimde faydalanmış olurlar. Hisseler, sağladığı haklar ve sunduğu gelir yöntemleri ile diğer yatırım araçlarından ayrışır. Bu yatırım türünü avantajlı kılan faktörlerden bazıları şunlardır:

A.Anlık Ve Düzenli Gelir Potansiyeli

Hisselerini satın almak adına belirli bir bedel ödenir. Şirketin performansına ve yatırımcı beklentilerine göre hisse senetlerinin değeri değişir. Bu değer hisseyi satın almak için ödenen bedelin üstüne çıktığında yatırımcılar kâr elde edebilirler.

Hisse senedi yatırımını özel kılan sebeplerden biri, yatırımcılarına düzenli bir gelir elde etme imkanı da sunmasıdır. Uzun vadeli planlanmış bir hisse yatırımı ile tatmin edici bir temettü geliri elde edilebilir.

B.Hak Kazanımı

Hisse senetleri sahipleri senedi ihraç eden şirkete ortak hale gelirler. Bu ortaklık hisse sahibine kârdan pay alma, oy verme, rüçhan gibi pek çok önemli hak tanır.

C.Likidite

Hisse senetleri ihtiyaç duyulduğunda anında ve zahmetsiz biçimde nakde dönüştürülebilir. Bu durum yatırımcılara büyük esneklik sağlar.

D.Yatırım Üzerinde Kontrol

Hisselerin değeri ve temettü geliri şirketin bilanço gibi göstergelerle ölçülebilecek mali performansına ve yarattığı beklentilerin büyüklüğü ile doğru orantılı olarak değişir. Yatırımcı pay senedini satın alıp şirketin bir ortağı haline geldiğinde şirketin aldığı kararlar ile ilgili bilgi ve yetki sahibi olur. Yatırımcının şirketin geleceği konusunda tam hakimiyete sahip olması, hissesinin kazanacağı ya da kaybedeceği değeri isabetli bir şekilde tahmin etmesini kolaylaştırır.

Hisse Senetleri

 

SPK’dan Onay

SPK’dan 4 Şirket İçin Onay

 

Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) en son yayınladığı bülten, 4 şirketin halka arz taleplerinin onaylandığını belirtti.

SPK’nın belirttiği gibi, A1 Capital Yatırım Menkul Değerler A.Ş., Forte Bilgi İletişim Teknolojileri ve Savunma Sanayi A.Ş., Pasifik Eurasia Lojistik Dış Ticaret A.Ş. ve Katılımevim Tasarruf Finansman A.Ş.’nin halka arz başvuruları kabul edildi.

SPK aracılığı ile ikinci hisse ise A1 Capital Yatırım Menkul Değerler A.Ş. A1 Capital Yatırım, halka arz yoluyla 100.000.000 TL olan sermayesini 35.000.000 TL yükselterek 135.000.000 TL’ye ulaştıracak. Ek satışlar gerçekleştirilmeyecek ve 1 TL nominal değerli paylar 25 TL sabit fiyata satışa sunulacak. Eşit dağıtım yöntemi kullanılacak.

Halka arz sonrası şirketin halka açıklık oranı %20 olacak ve halka arzın yaklaşık 875 milyon TL tutarında olması bekleniyor.

SPK tarafından üçüncü hisse ise Forte Bilgi İletişim Teknolojileri ve Savunma Sanayi A.Ş. Forte Bilgi İletişim, halka arz sürecinde 45.000.000 TL olan sermayesini 22.000.000 TL arttırarak 67.000.000 TL’ye ulaşacak. 1 TL nominal değerli hisseler 12,12 TL sabit fiyatla satılacak. Ek satışlar planlanmamaktadır.

Halka arzın tamamlanmasının ardından Forte Bilgi İletişim’in halka açıklık oranı %22 olacak ve halka arzın boyutunun yaklaşık 266 milyon TL olması beklenmektedir.

Pasifik Eurasia Lojistik Dış Ticaret A.Ş. Pasifik Eurasia Lojistik, halka arzla 150.000.000 TL olan sermayesini 18.000.000 TL yükselterek 168.000.000 TL’ye ulaşacak. Halka arzda Fatih Erdoğan, Abdulkerim Fırat ve Mehmet Erdoğan’a ait toplamda 16.000.000 TL nominal değerli paylar da satışa çıkacak.

Halka arzda 1 TL nominal değerli hisseler 25 TL sabit fiyatla satışa sunulacak ve eşit dağıtım yöntemi kullanılacak.

Halka arz büyüklüğünün yaklaşık 850 milyon TL olması bekleniyor ve şirketin halka açıklık oranı %20 olacak.

Katılımevim Tasarruf Finansman A.Ş. Katılımevim, 150.000.000 TL olan mevcut sermayesini halka arzla 30.000.000 TL arttırarak 180.000.000 TL’ye çıkaracak. Halka arzda ayrıca Serdar Turhan ve Ömer Burkay’a ait toplam 30.000.000 TL nominal değerli paylar da satışa sunulacak.

Katılımevim’in halka arzında 1 TL nominal değerli hisseler 13,43 TL sabit fiyatla satılacak ve eşit dağıtım yöntemi kullanılacak. Halka arz sonrasında şirketin halka açıklık oranı %25 olacak ve halka arzın boyutunun yaklaşık 805 milyon TL olması beklenmektedir.

Siz de Fed Yatırım ayrıcalığı ile halka arzlardan yararlanmak istiyorsanız linke tıklayın, ayrıcalıklı fırsatlardan yararlanın.

TL Mevduatları Artıyor

Spk26 Mayıs haftasında, bankaların Türk Lirası mevduatları için belirlediği faiz oranı, önceki haftaya kıyasla 235 baz puanlık bir artışla %25,92’ye ulaştı. Dolar mevduatı için uygulanan faiz oranı ise 5 baz puan düşerek %2,31 oldu ve euro mevduat faizi 24 baz puan yükselerek %0,90’a çıktı.

Aynı haftada, Türk Lirası ticari kredilerinin faiz oranı bir önceki haftaya göre 50 baz puan artarak %15 oldu.

Konut kredilerinin faiz oranları Türk Lirası bazında 135 baz puan yükselerek %19,34’e, taşıt kredileri 282 baz puan düşerek %28,63’e ve ihtiyaç kredileri 68 baz puan artarak %39,96’ya geldi.

Aynı süre zarfında, dolar cinsinden ticari kredilerin faiz oranı 53 baz puan düşerek %9,55’e, euro cinsinden ticari kredilerin faiz oranı ise 32 baz puan düşerek %7,61’e geriledi.

Mevduat spread’i ticari kredilere uygulandığında, Türk Lirası için %-10,92, dolar ve euro için ise sırasıyla %7,24 ve %6,71 olarak hesaplandı. Türk Lirası cinsinden ticari kredilerdeki mevduat spread’i, dolar ve euro cinsinden kredilere uygulanan spread’den daha düşük seviyeye geldi..

BIST Hisseleri

 

BIST 100 endeksi, güne %2,88’lik artışla 5.102,56 puan seviyesinde başladı.

Önceki işlem gününü %1,49’luk bir artışla 4959,80 puanla tamamlayan BIST 100, 5.000 puanlık psikolojik direnç seviyesini aşamadı. Ancak, haftanın son işlem gününde, bu seviye hacimli bir açılışla aşıldı ve endeks, ilk işlemlerde 5.120 puana ulaştı.

İstanbul borsasında işlem gören sektörler arasında, bankacılık sektörü, %5,4’lük bir artışla hızlı bir başlangıç yaptı. İnşaat, finans ve holding sektörleri de açılışta en çok değer kazanan sektörler oldu.

Spor sektörü, günün başında hafif bir düşüşle karşılaştı, tekstil, baskı ve mineral ürünleri sektörleri ise sabit kaldı.

BIST 100 endeksinde yer alan TKFEN hissesi, tavan fiyatından başladı. YKBNK, ENKAI, AKBNK, ISCTR, GARAN ve VAKBN gibi hisseler ise, ilk işlemlerde %5’in üzerinde değer artışı gösterdi.

Öte yandan, BIST 100’deki TTRAK ve SMRTG hisseleri, günü hafif düşüşle açtı.

Borsa İstanbul’da, açılışta en çok değer kazanan hisseler sırasıyla TKFEN, YESIL, DARDL, BRSAN, ve IMASM oldu.

Satış ağırlıklı bir açılış gösteren hisseler arasında ise MARKA ve ISSEN ön plana çıktı. COSMO ve KGYO ise, yaklaşık %2’lik düşüşle bu hisseleri takip etti.

Diğer Yazılarımız İçin Tıklayın: Fed Yatırım ile Emtia Risk Analizi

Borsa İstanbul

 

Forex’te Heikin Ashi

Forex’te Heikin Ashi

Fed Yatırım ayrıcalığı olarak Forex’te Heikin Ashi Mumlarını kullanmak inanılmayacak kadar kolay. Peki ama nedir Heiken Ashi Mumu?

Bazen eski bir favori biraz daha iyi hale getirilebilir. Ve bizim işimizde, daha iyisini severiz… değil mi? Bir sonraki göstergeye tesadüfen rastladık. Orijinaliyle karşılaştırdığımızda, burada daha iyi sinyaller açısından bazı olasılıklar olabileceğini düşündük.

 

Forex’te Heikin-Ashi Tekniği

 

Heikin-Ashi tekniği, teknik yatırımcılar tarafından belirli bir trendi daha kolay belirlemek için kullanılır. Alt gölgesi olmayan içi boş beyaz (veya yeşil) mumlar güçlü bir yükseliş trendini işaret etmek için kullanılırken, üst gölgesi olmayan içi dolu siyah (veya kırmızı) mumlar güçlü bir düşüş trendini belirlemek için kullanılır.

Heikin Ashi tekniğini kullanan ters mum çubukları geleneksel ters mum çubuğu formasyonlarına benzer; küçük gövdeleri ve uzun üst ve alt gölgeleri vardır. Mevcut mum bir önceki mumdan gelen bilgiler kullanılarak hesaplandığı için Heikin Ashi grafiğinde boşluk yoktur.

Analiz

Heikin Ashi tekniği fiyat bilgilerini iki dönem boyunca düzelttiğinden, trendlerin, fiyat modellerinin ve tersine dönüş noktalarının tespit edilmesini kolaylaştırır. Geleneksel bir mum grafiğindeki mumlar sıklıkla yukarıdan aşağıya doğru değişir ve bu da yorumlanmalarını zorlaştırabilir. Heikin Ashi grafikleri tipik olarak daha fazla ardışık renkli muma sahiptir ve yatırımcıların geçmiş fiyat hareketlerini kolayca belirlemelerine yardımcı olur.

Heikin Ashi tekniği, yatırımcıların bu zamanlarda alım satım yapmaktan kaçınmalarına yardımcı olmak için yatay ve dalgalı piyasalarda yanlış alım satım sinyallerini azaltır. Örneğin, bir trend başlamadan önce iki yanlış ters mum almak yerine, Heikin Ashi tekniğini kullanan bir tüccar muhtemelen yalnızca geçerli sinyali alacaktır.

Heikin-Ashi ve Renko Grafikleri

Heikin Ashi grafikleri iki dönem boyunca ortalamalara dayalı olarak oluşturulur. Renko grafikleri ise yalnızca belirli bir büyüklükteki hareketlerin gösterilmesiyle oluşturulur.

Bir Renko grafiğinin bir zaman ekseni olsa da, kutular veya tuğlalar zamana göre değil, yalnızca harekete göre yönetilir. Her dönem yeni bir HA mumu oluşurken, bir Renko grafiği yalnızca fiyat belirli bir miktar hareket ettiğinde yeni bir tuğla / kutu üretecektir.

Forex'te

 

Fed Yatırım ile işlem yaparken bir çok mum formasyonundan kolayca faydalanabilirsiniz.

Heikin-Ashi Tekniğinin Sınırlamaları

Heikin Ashi tekniği iki dönemden fiyat bilgisi kullandığından, bir ticaret kurulumunun geliştirilmesi daha uzun sürer. Genellikle bu durum, alım satımlarını gerçekleştirmek için zamanı olan swing yatırımcıları için bir sorun teşkil etmez. Ancak, hızlı fiyat hareketlerinden faydalanması gereken günlük yatırımcılar Heikin Ashi grafiklerinin faydalı olacak kadar duyarlı olmadığını düşünebilir.

Ortalama veriler de önemli fiyat bilgilerini gizler. Günlük kapanış fiyatları birçok yatırımcı tarafından önemli kabul edilir, ancak gerçek günlük kapanış fiyatı Heikin-Ashi grafiğinde görülmez. Yatırımcı yalnızca ortalama HA kapanış değerini görür. Riski kontrol etmek için, yatırımcının sadece HA ortalama değerlerinin değil, gerçek fiyatın da farkında olması önemlidir.

Teknik analizde Heikin-Ashi grafiklerinde eksik olan bir diğer önemli unsur da fiyat boşluklarıdır. Birçok yatırımcı fiyat momentumunu analiz etmek, stop-loss seviyelerini belirlemek ya da girişleri tetiklemek için boşlukları kullanır.

 

Forex’te Heikin-Ashi Mum Çubuklarını Kullanımına Örnek

Hieken-Ashi grafikleri herhangi bir piyasaya uygulanabilir ve çoğu grafik platformunda artık bir işlev olarak yer almaktadır. Trendleri ve satın alma fırsatlarını belirleyen beş ana sinyal vardır:

Alt “gölgesi” olmayan içi boş veya yeşil mumlar güçlü bir yükseliş trendine işaret eder: Bırakın kârınız sürsün!
İçi boş veya yeşil mumlar yükseliş trendine işaret eder: Uzun pozisyonunuza ekleme yapmak ve kısa pozisyonlardan çıkmak isteyebilirsiniz.

Üst ve alt gölgelerle çevrili küçük gövdeli mumlar bir trend değişikliğine işaret eder: Risk seven tüccarlar burada alım veya satım yapabilirken, diğerleri uzun veya kısa pozisyona geçmeden önce onay bekler.
Dolu veya kırmızı mumlar düşüş trendini gösterir: Kısa pozisyonunuza ekleme yapmak ve uzun pozisyonlardan çıkmak isteyebilirsiniz.

Daha yüksek gölgesi olmayan dolgulu veya kırmızı mumlar güçlü bir düşüş trendi belirtir: Trendde bir değişiklik olana kadar kısa pozisyonda kalın.
Bu sinyaller trendleri ya da alım satım fırsatlarını tespit etmeyi geleneksel mum çubuklarına kıyasla daha kolay hale getirebilir. Trendler yanlış sinyallerle sık sık kesintiye uğramaz ve bu nedenle daha kolay tespit edilir.

Heikin Ashi

Sonuç:

Yukarıdaki grafik örneği, Heikin-Ashi grafiklerinin analiz ve alım satım kararları almak için nasıl kullanılabileceğini göstermektedir. Sol tarafta uzun kırmızı mumlar var ve düşüşün başlangıcında alt fitiller oldukça küçük. Fiyat düşmeye devam ettikçe, alt fitiller uzar, bu da fiyatın düştüğünü ancak daha sonra geri itildiğini gösterir. Alım baskısı oluşmaya başlar. Bunu yukarı yönde güçlü bir hareket izler.

Yukarı yönlü hareket güçlüdür ve her iki tarafında gölgeler bulunan birkaç küçük mum arka arkaya gelene kadar tersine dönüşe dair önemli işaretler vermez. Bu kararsızlığı gösterir. Yatırımcılar, uzun mu yoksa kısa mı gitmeleri gerektiğini belirlemeye yardımcı olması için daha büyük resme bakabilirler.

Grafikler, bir trend başladığında bir tüccarı bir ticarette tutmak için de kullanılabilir. Heikin-Ashi mumları renk değiştirene kadar bir ticarette kalmak genellikle en iyisidir. Bununla birlikte, renk değişikliği her zaman bir trendin sonu anlamına gelmez – sadece bir duraklama olabilir…

Diğer Yazılarımız Takip Etmek İçin Tıklayın: Fed Yatırım İle Ons Altın Analizi

Fed Yatırım

Teknoloji Devi Nasdaq Borsası

Nasdaq Borsası

Nasdaq borsası borsalar arasında en popüler borsaların başında gelmektedir. New York ‘ta kurulan kurulmuş dünyanın ilk ve en büyük elektronik hisse senedi borsasıdır. Çoğu ülkede rağbet gören Nasdaq’ın açılımı “National Association of Securities Dealers Automated Quotations” dır. Bu yazımızda sizlerle Nasdaq borsasına ilişkin detayları derledik.

Nasdaq Borsası Nedir?

1971 yılında New York ‘ta kurulan Nasdaq borsası dünyanın ikinci en çok işlem gören borsasıdır. 24 piyasada faaliyet göstermektedir. Dünyanın en büyük elektronik piyasası olan borsanın, bünyesinde dünya çapında büyük, küçük ve orta ölçekli çok sayıda teknoloji şirketinin hisse senedini işleme alabiliyor. İşlemler elektronik olarak yapılır ve  bu borsada 3000 ‘in üzerinde şirketin hisse senedi bulunmaktadır. Nasdaq borsasının kısa kodu Nasdaq 100 ‘dür. N 100 endeksi CFD ürünüdür. CFD işlemi yapmak yatırımcılara kolaylık sağlar.

Fed Yatırım İle Kolayca Nasdaq Borsasa Yatırım Yapabilirsiniz!

Nasdaq Borsasının Özelliği Nedir?

Borsanın, bütün işlemlerin çevrimiçi olarak yapıldığı bir borsadır. Bunun amacı ise yüksek güvenlik sağlayabilmek. Böylece büyük ve hemen hemen herkes tarafından bilinen şirketleri bünyesine katabilmiştir. Netflix, Facebook, Adobe bunlardan birkaçıdır.

Esnek bir yapıya sahip olması borsanın başarısından sebeplerindendir. Şirketin büyük ölçekli mi küçük ölçekli mi olduğuna bakmadan yakın ilişki kurar.

Nasdaq Endeksleri Nelerdir?

Nadaq borsasının içindeki en önemli endeksler şu şekilde sıralanabilir:

  • Nasdaq 100 endeksi
  • N Bileşik Endeksi
  • N Biyoteknoloji Endeksi

Nasdaq 100 endeksi: donanım, yazılım, telekomünikasyon gibi alanlarda işlem gören şirketleri kapsar. Piyasa değerine göre en büyük 100 şirketi kapsar.

N bileşik endeksi: borsada işlem gören 3000’den fazla şirketin olduğu bir endeksdir. Teknoloji, tüketici hizmetleri, sağlık şirketleri gibi alanlarda işlem gören şirketleri kapsar.

N Biyoteknoloji endeksi: biyoteknoloji ve ilaç şirketlerinden oluşur. Bu endekste 100.000’in üzerinde hisse senedi vardır.

Nasdaq İşlem Saatleri

N borsasının açılış ve kapanış saatleri merkezi New York olduğu için ABD ‘nin saat dilimine bağlıdır. N borsasının açılış saati ABD saatine göre 9.30, Türkiye saatine göre ise 16.30’dur. Kapanış saati ise ABD saatine göre 16.00, Türkiye saatine göre ise 23.00’dür.

Nasdaq’tan Hisse Senedi Nasıl Alınır?

Nasdaq borsasında işlem yapmak sanıldığı kadar zor bir iş değildir. Yatırımcıların yurt dışı piyasalarına erişim imkanı sunan aracı kurumlardan birinde yatırım hesabı açması gerekir. ALB Forex, düşük komisyon oranları ve yatırımcılarına sunduğu analiz desteği ile  N piyasalarına kolaylıkla erişim hizmeti sunmaktadır.

Küresel Ticaret

Küresel ticaret sistemi her taraftan yükselen bir enflasyon baskısı altında bulunuyor. On üç yıldan beri enflasyona neden olmaksızın yönetilen parasal genişleme, sonunda uzun zamandır unutulmuş olan enflasyon olgusunun yeniden ortaya çıkmasına yol açtı. Bu gelişmeyle birlikte enflasyonu düşürmek için faiz artırımları da devreye girdi. Görülen o ki önümüzdeki dönem enflasyonu düşürebilmek için faizlerin artmaya devam edeceği, talebin ve yatırımların kısılacağı ve doğal olarak büyüme hızlarının düşeceği bir dönem olacak. Bütün bu sıkılaştırıcı politikaların dünyada talebi düşürürken arzın aynı düzeyde kalması mümkün olmayacağına göre üretimde de düşüş yaşanması kaçınılmaz olacak.

Dünyada üretimin gerilemesi, büyümenin düşmesi kuşkusuz uluslararası ticaret hacminin de düşmesiyle sonuçlanacak. Kapitalizmin temel kabullerinden birisi olan ‘uluslararası ticaretin toplam refahı yükselteceği’ tezine göre bu düşüş uluslararası refahta bir gerilemeye yol açacak.

IMF’nin Dünyanın Ekonomik Görünümü Raporuna göre 2004 – 2013 yılları arasında ortalama yüzde 5,4 oranında büyüyen uluslararası ticaret hacmi, 2014 – 2021 yılları arasında yüzde 2,8’e gerilemişti. Covid 19 salgınını izleyen 2021 yılında yeniden yüzde 10’4e yükselen ticaret hacmi 2022’de yüzde 4,3’e gerilemişti. 2023 yılında gerilemenin devam ederek yüzde 2,5’e düşmesi bekleniyor.

Uluslararası ticaretteki gerilemeyi izleyebileceğimiz en kestirme gösterge Baltık Kuru Yük Endeksi.

Kargo gemiciliğinde 4 kategori gemi bulunuyor. Gemiler boyutları ve yük taşıma hacimlerine göre büyükten küçüğe doğru şu adlarla anılıyor: Capesize, Panamax (Panama kanalı otoritelerinin kanaldan geçmesine izin verdiği boyuttaki gemiler), Supramax ve Handymax. 1985 yılından beri açıklanan Baltık Kuru Yük Endeksi, bu 4 farklı kargo gemisini temel alarak bunları işleten 600’ü aşkın şirketin 26 rota üzerinden aldığı taşıma işlemlerinin ücretlerini ağırlıklandırmak suretiyle oluşturulmuş bir endeks. Adında Baltık geçmesine karşılık aslında bütün dünyaya yönelik deniz taşımacılığını kapsıyor.

Baltık Kuru Yük Endeksi, bize kabaca küresel deniz ticaretinin yoğunluğunu ve hangi düzeyde seyrettiğini gösteriyor. Dolayısıyla küresel ticaretin daralıp daralmadığı ya da artıp artmadığından giderek emtia talebinin canlılığını ortaya koyuyor. Eğer endeks düşüyorsa o zaman emtia talebinde, ticaretinde ve dolayısıyla üretiminde düşüş söz konusu demektir.

Endeksin 2021 yılındaki yükselişi dikkat çekici. Bu, Covid 19 salgınının yarattığı çöküş sonrası toparlanmayı gösteriyor (bir çeşit baz etkisi.) Endeks bugünlerde 1800’ler düzeyinde bulunuyor. Bu düzey endeksin uzun yıllar ortalamasına uygun bir düzey. Buna karşılık endeksin önümüzdeki dönemde 1500 düzeyinin altına inmesi halinde uluslararası ekonomik sıkıntıların artmasını beklememiz söz konusu olacak.

Güncel kurlar için tıklayın: Dolar/TL Euro/TL, Euro/Dolar, Sterlin/TL.

Sizde FedYatırım avantajları ile kolaylıkla Nasdaq piyasasına erişebilir, işlem gören hisse senetlerinin alım satımını gerçekleştirebilirsiniz.

 

Nasdaq

Online Forex Tarihçesi

Online Forex Tarihçesi

Online Forex tarihçesi her şey gibi 1990’ların başında, world wide web henüz emekleme aşamasındayken ve çoğu insan bu yeni teknolojinin neler yapabileceğini yeni yeni anlamaya başlamışken başladı. O zamanlar, hisse senedi ve diğer menkul kıymet ticareti yapmak için web’in nasıl kullanılacağını çözmüş birkaç cesur ruh vardı. Ancak onlar kuraldan ziyade istisnaydı.

Çoğu insan internetin nasıl çalıştığını ya da gerçekten ne için kullanılabileceğini gerçekten anlamıyordu. Dolayısıyla, birileri interneti döviz ticareti yapmak için kullanma fikrini ortaya attığında, bu fikir çok fazla şüpheyle karşılandı. Yine de, birkaç erken benimseyen kişi bu zorluğu üstlendi ve çevrimiçi para birimi ticareti yapmaya başladı.

Döviz ticareti hızla yaygınlaştı ve 1990’ların sonlarında bir dizi çevrimiçi döviz ticaret platformu mevcuttu. Bu, daha hızlı internet bağlantılarının ve daha güçlü bilgisayarların ortaya çıkmasıyla mümkün oldu.

Siz de Online Forex Yatırımına Başlamak İstiyorsanız Fed Yatırım’ın Ayrıcalıklı Dünyasına Adım Atın!

Online forex ticareti ile insanlar kendi evlerinin rahatlığında döviz ticareti yapabiliyorlardı. Bu büyük bir atılımdı çünkü bilgisayarı ve internet bağlantısı olan herkesin döviz piyasasına dahil olabileceği anlamına geliyordu.

Online forex ticaretinin ilk günlerinin zorlukları da yok değildi. Çok sayıda dolandırıcılık ve sahtekarlık vardı ve birçok insan para kaybetti. Ancak sektör olgunlaştıkça, bu sorunlar giderek daha az yaygın hale geldi.

Bugün, Online forex ticareti gelişen bir iştir. Çok sayıda saygın döviz ticaret platformu var ve dünya çapında milyonlarca insan piyasaya dahil oluyor. İşlem gören para miktarı katlanarak artmıştır ve piyasa şu anda trilyonlarca dolar değerindedir.

Online forex ticaretine dahil olmayı düşünüyorsanız, bilmeniz gereken birkaç şey var. Öncelikle, saygın bir döviz alım satım platformu seçmeniz gerekir. Piyasada çok sayıda platform vardır ve hepsi eşit yaratılmamıştır. Araştırmanızı yapın ve meşru ve iyi bir üne sahip bir platform seçtiğinizden emin olun.

İkinci olarak, ilgili riskleri anlamanız gerekir. Döviz ticareti riskli bir iştir ve ne yaptığınızı bilmiyorsanız para kaybedebilirsiniz. Başlamadan önce riskleri anladığınızdan emin olun.

Üçüncü olarak, piyasayı iyi anlamanız gerekir. Hangi para birimlerinin değerli olduğunu bilmeniz ve döviz çiftlerini nasıl okuyacağınızı bilmeniz gerekir. Piyasayı iyi anlamazsanız, para kaybetme olasılığınız yüksektir.

Çevrimiçi döviz ticareti para kazanmak için harika bir yol olabilir, ancak risklerin farkında olmanız gerekir. Piyasa hakkında bilgi edinmek için zaman ayırır ve saygın bir platform seçerseniz, başarılı bir döviz tüccarı olabilirsiniz.

Forex Ticareti Zaman Aralıkları

Forex ticareti bir fırsatlar dünyası sunar, ancak ne zaman işlem yapılacağını bilmek zor olabilir. Farklı forex ticareti zaman dilimleri farklı avantajlar ve dezavantajlar sunar, bu nedenle ticaret kararlarınızı vermeden önce hepsini anlamak önemlidir.

Yatırım Yapmadan Önce Şunu Unutmamalısınız: Fed Yatırım 7/24 Webtrader Arayüzü İle Yatırım İmkanı Sunar!

 

 

Ana forex ticareti zaman dilimleri şunlardır:

  • Londra Oturumu
  • New York Oturumu
  • Tokyo Oturumu

Bu oturumların her biri farklı fırsatlar ve zorluklar sunuyor, bu nedenle her birine daha yakından bakalım.

Londra Oturumu

Londra seansı, forex piyasasının en yoğun ve en likit seansıdır. GMT’ye göre sabah 8’den akşam 4’e kadar sürer ve forex ticareti için en fazla fırsatı sunar. Londra seansı aynı zamanda en değişken olanıdır, bu nedenle piyasada büyük hareketler arıyorsanız ticaret yapmak için harika bir zaman olabilir.

Londra seansının ana dezavantajı, çok kaotik ve ticaret yapmanın zor olabilmesidir. Bu seans sırasında piyasayı hareket ettirebilecek o kadar çok farklı faktör vardır ki, bundan sonra ne olacağını tahmin etmek zor olabilir.

New York Oturumu

New York seansı sabah 8’den akşam 5’e kadar sürer ve forex piyasasının en yoğun ikinci seansıdır. Londra seansı kadar değişken değildir, ancak yine de forex ticareti için çok fazla fırsat sunar.

New York seansının ana dezavantajı, zaman zaman çok yavaş olabilmesidir. Piyasa bu seansta Range-bound olabilir ve bu da ticareti zorlaştırabilir.

Tokyo Oturumu

Tokyo seansı, forex piyasasının en az yoğun seansıdır. GMT’ye göre akşam 7’den sabah 3’e kadar sürer ve genellikle en sıkıcı seans olarak kabul edilir. Bu seans sırasında çok fazla alım satım faaliyeti olmaz ve piyasa genellikle çok sessizdir.

Tokyo seansının ana avantajı, ticaret yapmanın genellikle çok daha kolay olmasıdır. Piyasa daha az değişkendir ve genellikle piyasayı hareketlendirebilecek daha az haber olayı vardır.

Tokyo seansının ana dezavantajı ise genellikle çok az alım satım fırsatı olmasıdır. Bu seans sırasında piyasa çok sessiz olabilir ve almaya değer işlemler bulmak zor olabilir.

Diğer Yazılarımız İçin Tıklayın: Fed Yatırım ile Forex Yatırım Araçları

Online Forex

Forex Analizinde Destek Direnç

Forex Analizinde Destek Direnç

Forex Analizinde Destek

Forex analizinde destek direnç, bir para biriminin fiyatının altına düşme olasılığının düşük olduğu fiyat seviyesini ifade eder. Başka bir deyişle, alıcıların piyasaya girme ve fiyatın daha da düşmesini engelleme olasılığının yüksek olduğu zemin seviyesidir.

Bir döviz çiftinin fiyatı tekrar tekrar belirli bir fiyatın altına düşmediğinde bir destek seviyesi oluşur. Bu fiyat seviyesi, o fiyattaki döviz çiftine olan talebin sonucudur. Talep yeterince güçlü olduğunda, fiyat düşmeyi bırakacak ve yükselmeye başlayacaktır.

Forex Ticaretinde Destek Neden Önemlidir?

Destek direnç  önemlidir çünkü size piyasanın nereye döneceği konusunda bir ipucu verebilir. Piyasa düşüyorsa ve bir destek seviyesine yaklaşıyorsa, piyasanın bu seviyeden geri dönmesi muhtemeldir.

Bu nedenle destek ve direnç seviyeleri tüccarların izlemesi için önemlidir. Piyasa bir destek veya direnç seviyesine yaklaşıyorsa, ticaret fırsatları için uyanık olmak için iyi bir zamandır.

Forex Ticaretinde Destek Seviyeleri Nasıl Belirlenir?

Forex ticaretinde destek direnç seviyelerini belirlemenin birkaç yolu vardır. Bunun bir yolu, bir fiyat tablosuna bakmak ve fiyatın düştükten sonra tekrar tekrar yükseldiği alanları belirlemektir.

Destek seviyelerini belirlemenin bir başka yolu da teknik göstergeleri kullanmaktır. Destek ve direnç seviyelerini belirlemek için kullanılabilecek bazı popüler teknik göstergeler Fibonacci geri çekilme seviyeleri ve hareketli ortalama yakınsama sapması (MACD) göstergesidir.

Fed Yatırım Destek Direnç ve hareketli ortalamalar için size kullanımı kolay bir arayüz sağlar.

Destek Seviyeleri Neden Kırılır?

Destek seviyelerinin kırılmasının birkaç nedeni vardır. Bunun bir nedeni, söz konusu fiyat seviyesindeki döviz çiftine olan talebin, fiyatın daha da düşmesini engelleyecek kadar güçlü olmamasıdır.

Destek seviyelerinin kırılmasının bir başka nedeni de, merkez bankaları veya hedge fonları gibi büyük piyasa katılımcılarının döviz çiftini bu fiyat seviyesinde satmak için emir verebilmeleridir. Bu bir domino etkisi yaratabilir ve fiyatın destek seviyesini aşmasına neden olabilir.

Destek Seviyeleri Kırıldığında Ne Olur?

Destek seviyeleri kırıldığında, piyasa trendinde bir değişikliğe işaret edebilir. Piyasa daha önce yükseliş trendindeyse, desteğin kırılması düşüş trendine geçiş sinyali verebilir.

Piyasa bir düşüş trendindeyse ve bir destek seviyesini kırarsa, bu bir yükseliş trendine geçiş sinyali verebilir. Bu nedenle yatırımcıların destek ve direnç seviyelerini yakından takip etmeleri önemlidir. Bir destek veya direnç seviyesinin kırılması, piyasa trendinde bir değişikliğe işaret edebilir ve bu da karlı ticaret fırsatlarına yol açabilir.

Siz de Destek-direnç seviyelerini test etmek için ücretsiz FedYatırım Demo hesabından faydalanabilirsiniz.

Forex Analizinde Dİrenç

Forex analizinde direnç, bir döviz çiftinin kıramadığı üst sınırdır. Başka bir deyişle, satıcıların piyasaya girmeye ve kontrolü ele almaya istekli oldukları seviyedir. Bir döviz çiftinin fiyatı direnç seviyesine ulaştığında, “aşırı alım” olduğu söylenir ve tersine dönme olasılığı yüksektir.

Direnç hakkında hatırlanması gereken en önemli şey, bunun somut bir sayı değil, bir bölge olduğudur. Bunun nedeni, farklı tüccarların direnç seviyesinin nerede olduğu konusunda farklı görüşlere sahip olmasıdır. Örneğin, bir tüccar direnci 1,3000 olarak görürken, diğeri 1,3010 olarak görebilir.

Dirence Ne Sebep Olur?

Forex piyasasında destek direnç nedeni olabilecek birkaç farklı şey vardır. En yaygın olanı piyasa koşullarındaki bir değişikliktir. Örneğin, piyasa düşüş trendindeyse, direnç seviyesi piyasanın tersine dönme ve aşağıya doğru yönelme eğilimi gösterdiği nokta olacaktır.

Direncin bir diğer yaygın nedeni de kurumsal bir yatırımcı tarafından verilen büyük bir emirdir. Yatırımcı direnç seviyesinde satış yaptığından, bu emir daha fazla fiyat artışına engel teşkil edecektir.

Son olarak, direnç 100 ya da 200 günlük hareketli ortalama gibi teknik faktörlerden de kaynaklanabilir. Bu seviyeler bir direnç noktası olarak hareket eder çünkü birçok tüccar bunları takip eden bir stop olarak kullanır.

Forex Ticaretinde Direnç Ticareti Nasıl Yapılır

Forex piyasasında direnç ticareti yapmanın birkaç farklı yolu vardır. En yaygın olanı bir kırılma beklemektir. Bu, bir döviz çiftinin fiyatının direnç seviyesini aştığı ve yükseldiği zamandır.

Koparma ticareti yapmayı planlıyorsanız, bir mumun direnç seviyesinin üzerinde kapanmasını beklemek önemlidir. Bu, kopuşun gerçek olduğunu ve sadece yanlış bir hareket olmadığını doğrulayacaktır.

Direnç ticareti yapmanın bir başka yolu da geri çekilmeyi beklemektir. Bu, bir döviz çiftinin fiyatının direnç seviyesinden bir destek seviyesine düştüğü zamandır. Bu hareket tipik olarak piyasada bir düzeltme olarak görülür ve uzun bir ticaret için iyi bir giriş noktası sağlar.

Son olarak, direnci de azaltabilirsiniz. Bu, fiyatın geri düşeceği umuduyla direnç seviyesinde satış yaptığınız zamandır. Bu strateji genellikle günlük tüccarlar ve scalperlar tarafından kullanılır.

Direnç Ticareti Yapmanın En İyi Yolu Aşağıdakilerden Hangisidir?

Bu sorunun herkese uyan tek bir yanıtı yoktur. Direnç ticareti yapmanın en iyi yolu, kendi ticaret tarzınıza ve piyasa koşullarına bağlı olacaktır.

Bir günlük tüccar veya scalper iseniz, direnci azaltmak ticaret yapmanın en iyi yolu olabilir. Bunun nedeni, piyasada hızlı hareketler arıyor olmanız ve direnç seviyelerinin iyi giriş noktaları sağlayabilmesidir.

Eğer bir swing trader iseniz, o zaman bir koparma veya bir geri çekilme beklemek ticaret için en iyi yol olabilir. Bunun nedeni, piyasada daha uzun vadeli bir hareket arıyor olmanız ve direnç seviyelerinin genellikle düzeltici bir hareketin sonunu işaret etmesidir.

Diğer Yazılarımız İçin Tıklayın: Yatırım Psikolojisi

destek direnç

Piyasalara Döviz Müdahalesi

Piyasalara Döviz Müdahalesi

Forex’te döviz müdahalesi, bir merkez bankasının döviz kurunu dengelemek için döviz satın alması veya satmasıdır. Merkez bankaları genellikle para birimlerinin değeri çok düştüğünde veya çok yükseldiğinde müdahale eder.

Merkez Bankaları Döviz Piyasasına Neden Müdahale Eder?

Döviz piyasasına müdahale etmesinin birkaç nedeni vardır:

Para birimlerini istikrara kavuşturmak için: Eğer bir merkez bankası kendi para biriminin değerinin çok düştüğünü düşünüyorsa, müdahale edebilmekte ve desteklemek için satın alabilmektedir. Tersine, para birimlerinin değerinin çok yükseldiğini düşünüyorlarsa, değeri düşürmek için satabilmektedirler.

Enflasyonu etkilemek için: Merkez bankaları para birimlerinin değerini sabitleyerek enflasyonu da etkileyebilirler. Eğer bir merkez bankası enflasyonu artırmak istiyorsa, para biriminin değer kaybetmesine izin verebilmektedir. Tersine, eğer enflasyonu düşürmek istiyorlarsa, para birimlerinin değer kazanması için piyasaya müdahale edebilirler.

İhracatlarını korumak için: Zayıf bir para birimi bir ülkenin ihracatını daha pahalı hale getirirken, güçlü bir para birimi ithalatı daha ucuz hale getirir. Dolayısıyla, bir merkez bankası ihracatı artırmak istiyorsa, para birimini zayıflatmak için müdahale edebilmektedir. Tersine, ithalatı azaltmak istiyorlarsa, para birimlerini güçlendirmek için müdahale edebilirler.

Döviz Müdahalesinin Riskleri Nelerdir?

Döviz müdahalesi ile ilgili birkaç risk vardır:

Piyasa beklendiği gibi tepki vermeyebilir. Bazen merkez bankaları piyasaya müdahale eder ve para birimlerinin değeri istedikleri gibi hareket etmez. Bir merkez bankası para biriminin değerini düşürmeye çalışıyorsa ve piyasa buna yanıt vermiyorsa, bu durum merkez bankasına çok pahalıya mal olabilmektedir.

Bazı durumlarda müdahale geri tepebilmektedir. Eğer bir merkez bankası parasının değerini düşürmeye çalışıyorsa ve bunun yerine para değer kazanıyorsa, bu enflasyonun yükselmesine neden olabilmektedir. Tersine, eğer bir merkez bankası para birimine değer kazandırmaya çalışıyorsa ve bu devalüasyonla sonuçlanıyorsa, deflasyona neden olabilmektedir.

Bir kur savaşına yol açabilir. Bir merkez bankası para birimini devalüe ederse, diğer merkez bankaları da para birimlerini devalüe etmek için müdahale edebilmektedir. Bu durum, merkez bankalarının sürekli olarak para birimlerini birbirlerine göre değersizleştirmeye çalıştığı bir kur savaşına yol açabilmektedir.

Döviz Müdahalesinin Bazı Örnekleri Nelerdir?

İsviçre Merkez Bankası, İsviçre frangı ile avro arasındaki sabitlemeyi kaldırarak frangın değer kazanmasına neden oldu.(2015)

Japonya Merkez Bankası yeni zayıflatmak için döviz piyasasına müdahale etti. (2016)

Hindistan rupisi ABD doları karşısında rekor düşük seviyeye geriledi. Hindistan Merkez Bankası’nın piyasaya müdahale etmesine neden oldu. (2018)

Döviz Müdahalesinin Etkili Midir?

Bu sorunun herkese uyan tek bir cevabı yok. Bazı merkez bankaları müdahale kullanarak para birimlerini istikrara kavuşturmada başarılı olurken, diğerleri olamamıştır. Nihayetinde bu, duruma ve merkez bankasının hedeflerine bağlıdır.

Forex Petrol Analizi

Forex Petrol Analizi

Son dönemde OPEC+ toplantısında yaşanan belirsizlik petrol fiyatlarının güçlenmesine neden oluyor. Geçmişte iki iyi müttefik olan Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin petrol üretim kotasında anlaşmazlık sebebi ile henüz OPEC+ toplantısında karar alınabilmiş değil.
Hatta belirsizlik o kadar yüksek ki Pazartesi gerçekleştirilmesi beklenen toplantı iptal edilmesine rağmen arka kapı diplomasisin baz almazsak resmi görüşmelere yönelik takvim belirlenmiş değil.
Peki, Suudi Arabistan ve BAE hangi konuda anlaşamıyorlar?
Öncelikle OPEC+ ülkeleri Ağustos ve Aralık ayları arasında günlük 400 bin varil üretim kesintisine yönelik görüşmelerde bulunuyor. Yalnız BAE bu miktara karşı çıkarak günlük 700 bin varil üretim artışı talep ediyor. Ayrıca üretim kotasının 3.1 milyon varilden 3.8 milyon varil
seviyesine çıkarılmasını da istiyor. Bu talepler şuan için Suudi Arabistan tarafından kabul görmüş değil. Hatta korona virüs salgınını bahane ederek 4 Temmuz tarihi itibari ile BAE’ye tüm uçak seferlerini askıya aldı. BAE ise üretim kotasının artırılmaması durumunda Mart 2020
yılında yapılan üretim kesintisi anlaşmasının 2022 yılı sonuna uzatılmasını kesinlikle reddedeceğini dile getiriyor. Mevcut gelişmeler dahilinde kısa vadede anlaşmaya yönelik umutlar zayıflamakta.
Tüm bu gelişmeler dahilinde petrol fiyatları yükseliş hareketine devam ediyor. Bu sayede Brent petrol fiyatları 78 dolar seviyesine yaklaşarak 7 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Bu yükseliş şaşırtıcı değil. Bu fiyatlamanın arz ve talep dengesizliğine yönelik beklenti kaynaklı iki nedeni
bulunuyor:

1. Pandemi etkisinden hızla sıyrılan global ekonomiler toparlanmaya devam ediyor.
Dolayısıyla petrole olan talep yüksek kalmaya devam ediyor.

2. Suudi Arabistan ve BAE arasında ki anlaşmazlık üretim artışı kararının önüne set çekiyor.
Böylelikle petrol miktarı talep ile kıyaslandığını görece düşük seyrini koruyor.

Yani arz ve talep dengesizliği talep lehine bozulmakta ve OPEC+ anlaşmazlıklar nedeni ile bu duruma şimdilik etki edemiyor.
İki ülke arasındaki derin fikir ayrılıkları petrol fiyatlarını yükseltmeye devam ederse bu durum küresel çapta fiyat istikrarına yönelik beklentileri bozacak bir hale gelebilir. Böylelikle piyasanın sıkça konuştuğu yüksek enflasyon teması yeniden devreye girebilir. Bu durumun hisse senedi endeksleri adına iyi sonuç vermeyeceği açık. Yani konu sadece OPEC+ özelinde değil. Bu bakımdan piyasanın mevcut beklentisi hala anlaşmanın gerçekleşeceği yönünde bulunuyor. Fakat anlaşma sağlanana kadar petrol fiyatlarındaki oynaklığın yükselmeye devam
edebileceğini söyleyelim. Piyasa konuşulmaya başlanan bir diğer senaryo ise BAE’nin OPEC üyeliğinden ayrılabileceği
şeklinde. Bu senaryonun olasılığını düşük gördüğümüz için mesafeli yaklaşıyoruz. Baz senaryomuz bu şekilde olmasa da böyle bir gelişmede BAE’nin tek başına üretim artışı kararı alması nedeni ile petrol fiyatlarında sert sayılabilecek düşüşler görmemiz kaçınılmaz olacak.
Güncel fiyatlamaları incelediğimizde piyasa şuan bahsedilen senaryonu benimsemiş değil. Yalnız anlaşmanın gecikmesi ya da olumsuz haberlerin gelmeye devam etmesi durumunda OPEC’in dağılma ihtimalinin sıkça konuşulmaya başlaması petrol fiyatları üzerinde baskı
volatiliteyi artırabilir.

Uzun Vadede Petrol

Uzun vadeli alçalan trend direnci 80.00 dolar seviyesinden geçiyor. Bu seviyeye yakın fiyatlamaların oluştuğunu görmemizle beraber RSI göstergesi negatif uyumsuzluk vermekte. Yani OPEC+ görüşmelerinde anlaşmanın çıkması ya da bu konuda pozitif sinyallerin üretilmesi
durumunda geri çekilmenin oluşması adına teknik görünüm uygun. Tabii görüşmelere yönelik gelişmelerin oynaklık oluşturacağı uyarısında bir kere daha bulunalım. Mevcut durumda 80.00 dolar direncinin kırılamaması ile satışların tetiklenmesi beklenebilir. Kısa vadede 8 haftalık üssel ortalamanın 72.60 desteğinde bulunduğunu söyleyelim. Yalnız fiyatlarda geri çekilmeyi
tetikleyecek gelişmelerin oluşması ile yükselen trend desteği olarak izlediğimiz 62.30 desteği ön plana çıkabilir.

Yukarı yönde fiyatlamaların devam etmesi adına 80.00 dolar kritik bir seviye. Bu direnç aşılmadan henüz uzun vadede düşüş akımı bozulmuş olmayacak. Buna karşılık 80.00 dolar üzerinde alımların kuvvetlenme ihtimali bir hayli güçlenecek. Böylelikle kısa vadede 87.00 dolar seviyesine doğru ataklar görebilirsek de 100 dolar seviyesinin önünün açılabileceğini söylemek
yanlış olmayacaktır.

Forex ve Para Politikası

Forex ve Para Politikası

Forex ve Para Politikaları yatırım yapmak isteyen yatırımcılar için başlıca inceleme konusudur. Para politikaları kısaca hükümetin sermaye piyasaları ve para piyasalarında yer alan müdahale enstrümanlarını kullanış amacını incelemek gerekir. Faiz, repo-ters repo, tahviller hükümetin piyasalara müdahil olma amaçlarıdır. Gelin beraber inceleyelim.

Türkiye’de enflasyonda son bir buçuk yılda hızlı bir artış yaşandı. Buna karşılık talep canlı kalmaya devam etti. Ekonominin belki de en geçerli yasalarından birisi olan talep yasasına göre, düşük mal olarak nitelenen mallar hariç tutulursa, fiyatı artan mala yönelik talebin düşmesi gerekir. Oysa Türkiye’de tam tersi oluyor: Fiyatlar hızla arttığı halde fiyatı yükselen mallara yönelik talep de artıyor. Çelişkili gibi görünen bu durumu açıklamak için iki değişkene yakından bakmamız gerekiyor: Enflasyon ve faiz. Mevcut enflasyon oranı resmi verilere göre yüzde 85, buna karşılık bankaların mevduata verdiği faiz yüzde 20 dolayında. TCMB’nin piyasa katılımcıları anketinde 12 ay sonrası (Kasım 2023) için beklenen enflasyon oranı yüzde 37,5. Bunu eğer genel beklenti olarak kabul edersek reel faiz [(1 + Nominal Faiz) / (1 + Beklenen Enflasyon) -1 =] yüzde eksi 12,7 çıkıyor. Bu durumda bankaya mevduat yapmak satın alma gücü kaybı yaratacağı için büyük tasarruf sahipleri gayrimenkul alımına, borsaya, otomobillerini yenisiyle değiştirmeye yönelirken, bunları alma imkânı olmayan küçük tasarruf sahipleri ileride daha da artacağını düşündüğü malları satın alıp stoklamaya ve kısmen borsaya yöneliyor. Özetle Türkiye’de ortaya çıkan bu faiz enflasyon tutarsızlığı nedeniyle bir çeşit paradan kaçış süreci yaşanıyor ve bu süreç enflasyonu da körüklüyor. Olayı analiz edemeyenler, piyasa ekonomisinde hiçbir değeri olmayan ‘fahiş fiyat’ söylemine inanarak hep birlikte marketleri suçlamaya yöneliyor.

Son döneme kadar tasarruf sahiplerinin bir bölümü anaparayı korumak için döviz alımına da yöneliyordu, bankaların döviz mevduatı tutması cezalandırılmaya başlayınca bankaların müşterilerini farklı alanlara yönlendirmesi sonucu dövize talep eskisine göre düştü.

Faiz yükseldikçe tahvile yönelik talep artarken borsaya yönelik talep düşer. Bizde faiz, enflasyonun çok gerisinde olduğu için tahvil ve bonoya yönelik kişi ve şirket talebi yok denecek kadar düşük kalıyor. Buna karşılık bankalar, açtıkları kredilerle tahvil alımları arasında mevzuatla kurulan zorunlu bir ilişki nedeniyle düşük faizli olmasına karşılık bu tahvilleri almak zorunda kalıyorlar. Bir başka deyişle satılıyor görünen düşük faizli tahviller, tümüyle ‘baskı altında oluşmuş talepten’ kaynaklanıyor.

Faizlerin, enflasyonun çok altında kalması sonucu gerçek kişiler ve şirketler fazla fonlarını borsaya yatırmayı tercih ediyor. Son dönemlerde borsada ortaya çıkan normal dışı yükselişler tümüyle bu ‘yönlendirilmiş talepten’ kaynaklanıyor. Bir derenin yatağını değiştirmek için önüne bir duvar yaparsanız dere başka tarafa doğru akmaya başlar. Aşağı yukarı borsada olan budur. Borsayı hiç düşünmemiş olanlar bile faizden getiri elde edemeyeceğini, anaparasını koruyamayacağını görünce tasarrufunu hisse senetlerine yatırmaya yöneliyor ve o nedenle hisse senetlerinin değerleri, dolayısıyla BIST 100 endeksi fırlayıp gidiyor.

Bu zorlama ekonomi politikası şimdilik tüketim ağırlıklı büyümeye ve istihdama destek oluyor gibi görünse de başta gayrimenkul ve borsa olmak üzere çeşitli alanlarda balonlar oluşmasına yol açıyor.

Böyle bir ortamda ‘borsa rekorlara doymuyor, demek ki ekonomi iyi gidiyor’ demek gerçekçi değil. Günü gelip de faiz enflasyon düzeyine çıkarılmak zorunda kalınınca o rekorlara doymayan borsadaki hisse değerleri ve gayrimenkul fiyatları bu kez çöküşlere doymaz hale gelecek.